30 Kasım 2010 Salı

ev işi el işi

Aklıma ilkokuldaki ev işi el işi dersleri geldi... ben de özendim 4.5 numara şiş ve krem renk vizon yün aldıktan sonra battaniye örmeye başladım...ki ne başladım. önce kaç ilmek atacağım konusunda baya bir tartışma yaşandı. yünü aldığım yerdeki kadın 85 başla dedi daha sonra orada tesadüfen duran ve daha önce battaniye örmüş olan kadın da 127 başladım ben dedi sonra kadın bana ne olur ne olmaz sen 120 başla dedi. sonra ben eşimin annesini aradım ve onun da tavsiyeleriyle 130 başlamaya karar verdim. vee tam bu noktaya kadar geldikten sonra annemi aradım ve annemin arkadaşı da en az 150 tane ilmek atmam gerektiğini söyledi ve benim de aslında gözüme biraz ufak göründüğü için yaptığım örgüyü söktüm ve trajedi burada başladı.
160 ilmek olduğu için sanırım 1 senede bitiririm. ve stres atmak biraz rahatlamak ve nostalji yapmak için bulaştığım örgü işinden ellerim acımış, sinirlerim yıpranmış ve boynum tutulmuş olarak çıkıyorum. ama bitireceğim.. azimliyim
yünüm neden mi böyle...onu da daha ilk açışta dolaştırdım ve hepsini açıp tekrar dolamak zorunda kaldım.aslında ben bu kadar beceriksiz değildim ne oldu da böyle oldum acaba?

24 Kasım 2010 Çarşamba

bez poşet devri"mi"


evet, devri mi desek devrim mi desek. şu anda bez poşetler çok yaygın hatta daha önceki yazımda da eczaneden nasıl fırça yediğimi size yazmıştım. Ben de bu konuyla ilgili biraz araştırma yaptıktan sonra insanların uzun zamandan beri bunu yaygınlaştırmak için uğraştıklarını fark ettim. Hatta bunun için açılmış olan bloglar var.Ben de "kendimce" çevreye duyarlı bir birey olduğumdan ve daha çok duyarlı olmak istediğimden yanımda artık bez poşet taşıyorum. Aslında insanlar biraz afallıyor naylon poşet istemiyorum deyince ama siz kendinizi müthiş yararlı hissediyorsunuz doğaya. Ben bunun için evde olan ve bir firmanın verdiği bez poşeti kullanıyorum ama yakında kendim de poşet dikeceğim. Gerçi ben bu konuda yeni yeni çaba sarf ederken anneciğim uzun zamandan beri bez poşet kullanıyormuş:) bu konuda"dikim işinde" ondan da yardım almayı planlıyorum. Yani herkes için bez poşet devri benim içinse bez poşet devrimi oldu:) eee ne diyelim hepinize bez poşetli günler.....

24.11.10

 ben de artık "uzun süredir bloğuma bir şey yazamadım"cılardan oldum. Malumunuz bugün öğretmenler günü. Öncelikle tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlarım. Bloğu açma amacım çok çok farklı olmasına rağmen şu anda bambaşka bir yerdeyim:) yani işin en başında amaç kısmında. aslında ulvi amaçlar da yüklememek gerekiyormuş bloğa. içinden geldiği gibi hayata kattığın gibi yazmak en doğrusu sanırım.

12 Kasım 2010 Cuma

naylon poşete son!


Evet, uzun zamandan beri bunu duysak da ben somut olarak ilk defa bugün karşılaştım Konak Belediyesi'nin naylon poşetleri yasaklama kararıyla ve uygulamasıyla.  Eczaneden alışveriş yaptım ve dışarıda yağmur olduğu için bir poşet istedim(ki aslında benim istememem gerekirdi) ama onlar da vermedi, belediyenin kararını açıklayarak bana bir kese kağıdı verdiler. bu da bana ders oldu. Bundan sonra yanımda her zaman bez çanta taşıyacağım ve alışverişlerimde naylon poşet kullanmamak için çaba göstereceğim. Bunu hepimiz yaparsak belki de bir sonuca ulaşır geri dönüşümlü bir hayata adapte olur ve doğaya fırsat tanırız kendini yenilemesi için.

Suç ve Ceza

"Ruhsal berraklığını, izlenimlerinin tazeliğini ve yüreğinin katıksız ateşini ömrü boyunca korumayı başarmış bütün kadınlar gibi yaşından çok daha genç gösteriyordu." Suç ve Ceza


Suç ve Cezayı yeniden okumaya başladım, insan böyle eserleri ilk okuduğunda anlamıyor sanki ya da yaşam onları daha anlamlı hale getiriyor. Kitap köşemde bu ay suç ve ceza var.okumayanlar ya da çok önce okuyanlar alıp bir daha okusunlar. her kelimede ayrı bir heyecan ayrı bir dünya.

11 Kasım 2010 Perşembe

Seninki kaç santim?


Greenpeace'in başlattığı bir eylem bu. Yavru balık eylemi. Destekliyorum. Her şeyin yavrusunu korumak gerek!


BOYUT ÖNEMLİDİR
Böyle devam ederse dünyadaki balık stokları 2050’de tükenecek. Büyük balıkların %90’ı çoktan yakalandı. Toplam balık stoklarının %60’ı çoktan bitti. Balıkların bittiği gün deniz yaşamı da bitecek.
Oysa hala zaman var. Büyük balıkların yüzde 10’u hala hayatta, balıkların yüzde 40’ı hala denizlerdeki ekosistemi beslemeye devam ediyor. Bugün yavru balık avını durdurabilirsek yarın herşeyi düzeltebiliriz.
Eyleme katılın! Tarım Bakanlığı’ndan yavru balık satışını engellemesini ve yasal balık boylarını düzenlemesini isteyin. Denizlerden vazgeçmeyin!